MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

İSLAM ÖNCESİ

<< 3355 >>

7- İsrail Oğullarından Rahip Cüreyc ve Beşikte iken Konuşan Çocuk

 

1. Ebu Hureyre

 

- - (-)

24775 (1)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Beşikte iken sadece üç kişi konuşmuştur. Birincisi İsa'dır. İkincisi ise şöyledir: İsrailoğulları zamanında Cüreyc denilen rahip bir kişi vardı. O bir manastır yaptı ve onda ibadet etmeye başladı. İsrailoğulları Cüreyc'in bu ibadetinden anlatır oldular ve içlerinden bir fahişe: ''Eğer isterseniz onu yoldan çıkarayım'' dedi. Onlar da ''İsteriz'' dediler. Bunun üzerine fahişe Cürey6n yanına gidip kendini ona arzetti. Ancak Cüreyc ona bakmadı bile.  Fahişe, zamanında manastırın yerinde ko,yunlarını barındıran çobanla beraber olup hamile kaldı ve ondan bir çocuk doğurdu. Kendisine: ''Bu çocuk kimdendir?'' denilince: ''Cüreycltendir'' karşılığını verdi. Bunun üzerine manastıra gidip onu indirip dövdüler ve kendisine söverek manastırını yıktılar. Cüreyc: ''Sorununuz nedir?'' diye sorunca: ''Sen bu fahişe ile zina ettin ve bir erkek çocuk doğurdu'' dediler. Cüreyc: ''Çocuk nerededir?'' diye sorunca: ''İşte buradadır'' dediler. Cüreyc namaz kılıp dua ettikten sonra çocuğa gidip onu parmağıyla dürterek: ''Ey çocuk! Sana Allah adına soruyorumı senin baban kimdir?'' dedi. Çocuk: ''Ben çobanın oğluyum'' cevabını verince (ona söven kişiler) kendisini öpmeye ve: ''Sana manastırını altından yapalım'' demeye başladılar. O: ''Hayır, öyle bir şeye ihtiyacım yoktur. Önceden olduğu gibi onu toprakla yapın'' karşılığını verdi.

üçüncüsü de şöyledir: İsrailoğullarından çocuğunu emziren bir kadını güzel görünüşlü bir süvari görünce: ''Alla'ım! Oğlumu bunun gibi güzel eyle'' diye dua etti. Bebek annesinin göğsünü emmeyi bırakıp adama dönerek ''Allahım! Beni bunun gibi eyleme!'' dedi ve tekrar emmeye devam etti. -Ebu Hureyre der ki: "Sanki Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğun nasıl emdiğini göstermek için parmağını ağzına koyup emmeye başladığını görür gibiyim."- Sonra bazı kişiler tarafından sürüklenen bir cariye ile karşılaştılar ve kadın: ''Allahım! Oğlumu bunun gibi eyleme!'' dedi. Bebek yine kadının göğsünü bırakıp annesine bakarak: ''Allahım! Beni bunun gibi eylel'' dedi. Bunun üzerine çocuğun annesi: ''Allah seni kessin (yok etsin). Bir süvari geçti ve ben: ''Allahım! Oğlumu bunun gibi güzel kıl'' deyince, sen: ''Allahım! Beni bunun gibi yapmalı dedin. Bu cariye ile buradan geçilince: ''Allahım! Oğlumu bunun gibi kılmalı dedim. Sen: ''Allahım! Beni bunun gibi kıl'' dedin. Bunun hikmeti nedir?'' diye sorunca, çocuk: ''Ey anneciğim! O süvari kötü ve zalim biriydi. Bu cariye ise zina etmediği halde: ''Zina etti, diyorlar, çalmadığı halde: ''Çaldı'' diyorlar. O da sadece: ''Allah bana yeter'' diyor'' karşılığını verdi.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (3436) ve Müslim (2550) rivayet ettiler.

 

 

 

24776 (2)- Ebu Hureyre der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Beşikte iken sadece üç kişi konuşmuştur. Biri İsa b. Meryem, biri Cüreyc zamanında bir çocuk ve biri bir çocuk dahadır. '' Sonrasında Ebu Hureyre söz konusu hadisi aktarıp (Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen) şöyle devametti: ''Cüreyc; İsrailoğullarından rahip bir kimse idi. Onun bir de annesi vardı. Bir gün annesi kendisini özlemişti ki Cüreyc namaz kılarken: ''Ey Cüreyc!'' diye seslendi. Bunun üzerine Cüreyc: ''Ey Rabbim! Namaz mı daha hayırlıdır, yoksa namazı bırakıp anneme gitmek mi?'' dedi. Sonra namazına devam etti. Annesi bir daha seslenince Cüreyc te aynı şeyi söyleyip namaza devam etti. Annesi bir daha seslenince Cüreyc te aynı şeyi söyleyip namaza devam etti. Bu durum annesinin ağırına gitmiş ve: ''Allahım! Cüreyc'e fahişe kadınları göster (meden onu öldürme)'' dedi. Sonra Cüreyc kendi manastırına çıktı. İsrailoğullarından bir fahişe vardı. .. '' Sonrasında Ebu Hureyre bir önceki hadisi aktardı.

 

[Sahih]

 

 

 

24777 (3)- Ebu Hureyre der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İsrailoğullarından kendisine: '' Cüreyc denilen bir kimse vardı. O, bir manastırda ibadet ederdi. Bir gün annesi gelip: ''Ey Cüreyc! Ey evladım! Yanıma gel. Seninle konuşmak istiyorum. Ben annenim yanıma gel'' diye seslendi. Cüreyc (kendi kendine): ''Ey Rabbim! Namazım ve annem'' diyerek namazına devam etti. Bunun üzerine annesi: ''Allahım! Ona fahişelerin yüzünü göstermeden onun canını alma'' dedi. O civarda ailesinin koyunlarını otlatan kadın bir çoban vardı. Koyunları otlatır ve manastırın gölgesinde konaklardı. Bu kadın zina edip hamile kaldı. O toplumda zina eden kimse öldürülürdü. Kadına ''Bu kimdendir?'' denilince: ''Manastır sahibi Cüreycltendir'' karşılığını verdi. Bunun üzerine kazmalar ve küreklerle gelerek: ''Ey Cüreyc! Ey ikiyüzlü! İn aşağı!'' dediler. O inmeyi kabul etmeyip namazına devam etti. Bunun üzerine manastırını yıkmaya başladılar. Durumun böyle olduğunu görünce aşağı indi. Kendisinin ve kadının boynuna bir ip geçirdiler ve insanlar arasında dolaştırmaya başladılar. Cüreyc parmağını kadının karnına koyarak: ''Ey çocuk! Senin baban kimdir?'' diye sorunca, (çocuk kadının karnından): ''Babam koyun çobanı filan kişidir'' cevabını verdi. Bunun üzerine Cüreycli öpmeye ve: ''Eğer istersen manastırını altın ve gümüşle inşa ederiz'' demeye başladılar. Cüreyc: ''Onu eskiden olduğu gibi (topraktan) yapın'' karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

Heysemi (13420) der ki: "Ahmed rivayet etmiştir. Ricali Sahih rical'dir."

 

 

 

24778 (3)- Ebu Hureyre der ki: Cüreyc manastırında ibadet etmekteydi. Bir gün annesi gelip: "Ey Cüreyc! Ben annenim. Benimle konuş" diye seslendi. -Ravi der ki: Ebu Hureyre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vasfettiği gibi elini sağ kaşı üzerine koyarak kadının nasıl yaptığını tasvir ediyordu.- Cüreyc namaz kılıyordu. Kendi kendine: "Ey Rabbim! Annem ve namazım" dedi ve namazı tercih etti. Bunun üzerine annesi geri döndü. Başka bir gün geldiğinde Cüreyc yine namazdaydı. Annesi: "Ey Cüreyc! Ben annenim. Benimle konuş!" diye seslendi. Cüreyc yine (kendi kendine): "Ey Rabbim! Annem ve namazım" dedi ve namazı tercih etti. Bunun üzerine annesi geri döndü. Başka bir gün geldiğinde Cüreyc yine namazdaydı. Annesi: "Ey Cüreyc! Ben annenim. Benimle konuş" diye seslendi. Cüreyc yine (kendi kendine): "Ey Rabbim! Annem ve namazım" dedi ve namazı tercih etti. Bunun üzerine annesi: "Allahım! Bu, oğlum Cüreyc'tir. Onunla konuştum, ama o benimle konuşmayı kabul etmedi. Allahım! Onu bir fahişe ile karşılaştırmadan canını alma!" diye beddua etti. Eğer ona fitne üzere beddua etseydi fitneye maruz kalırdı. Onun (manastırının) yanında konaklayan bir çoban vardı. Bir kadın oraya gelince çoban onunla birlikte oldu. Bu kadın bir çocuk doğurdu. Kadına: "Bu çocuk kimdendir?" denilince: "Bu manastırın sahibindendir" karşılığını verdi. Bunun üzerine kazma ve kürekleriyle manastıra geldiler. Cüreyc'e seslendiler, ama Cüreyc onlara bir cevap vermedi. Bunun üzerine manastırı yıkmaya başladılar. Hal böyle olunca Cüreyc yanlarına indi. Kendisine: "Bu kadına (bu çocuğun kimden olduğunu) sor bakalım" dediler. Cüreyc tebessüm ederek çocuğun başını meshetti ve: "Baban kimdir?" diye sordu. Çocuk: "Babam koyun çobanıdır" karşılığını verdi. Bunun üzerine oradakiler: "Ey Cüreyc! Manastırından yıkmış olduğumuz yeri altın ve gümüşle inşa edelim" dediler. Ancak Cüreyc: "Onu eskiden olduğu gibi topraktan yapın" karşılığını verdi. Onlar da öyle yaptılar.

 

[Sahih]

 

 

 

24779 (5)- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İsrailoğullarından bir tüccar vardı. Bir defa eksikı bir defa fazla tartardı. Sonunda: ''Bu ticarette hayır yoktur. Ben bundan daha hayırlı bir ticarete bakacağım'' dedi. Bunun üzerine bir manastır yaptı ve onda ibadet etmeye başladı. Bu kimseye ''Cüreyc'' denilmekteydi.'' Sonrasında Ebu Hureyre bir önceki hadisin aynısını aktardı.

 

[Sahih]

 

 

 

24780 (1)- Ebu Hureyre bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Sizden önceki ümmetIerden bir kadın çocuğunu emzirirken oradan üzerinde güzel giysiler olan gururlu bir süvari geçti. Bunun üzerine kadın: ''Allahım! Bu oğlumu şu süvari gibi görmeden onun canını alma!'' diye dua etti. Çocuk annesinin göğsünü bırakıp: ''Allahım! Beni bu süvari gibi eyleme!'' dedi ve tekrar emmeye başladı. Sonra Habeşı zenci bir kadının leşini sürüyerek oradan geçtiler. Bunun üzerine kadın: ''Oğlumun bu Habeşı zenci gibi bir ölümle ölmesinden Allah'a sığınırım'' dedi. Çocuk yine annesinin göğsünü bıraktı ve: ''Allahım! Beni bu Habeşf zencinin ölümü gibi bir ölümle öldür'' dedi. Bunun üzerine annesi: ''Evladım! Rabbinden seni şu süvari gibi kılmasını istedim. Sen: ''Allahım! Beni onun gibi kılmar dedin. Rabbinden seni şu Habeşf zenCt gibi bir ölümle öldürmemesini istedim. Sen Rabbinden onun gibi ölmeyi diledinr deyince çocuk şu karşılığı verdi: ''Rabbinden, beni cehennem ahalisinden biri gibi kılmasını istedin. Oysa Habeşi zenci kadının ailesi ona sövüyor, dövüyor ve zulmediyorken, o: ''Allah bana yeter, Allah bana yeter'' diyordu''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, bed'ul-halk(4/211) ve Müslim, birr 4/1977 (2550) rivayet ettiler.